Gençleri tanıdığı haklar, imkan sunduğu seyahatler ve daha fazlası ama en önemlisi “Amerika Rüyası”yla kendine çeken kültürel değişim programlarının en popüleri Work and Travel programının en sevilen yanı kuşkusuz maddi getirisi olması. Haklısınız, yaz boyunca Amerika’da çalışıp para kazanmayı kim istemez?! Kendi parasını kazanmak isteyen gençlerin bu noktada bizlere en çok sordukları soru da elbette “work and travel’da ne kadar para kazanılır” oluyor.☺ Work and travel programının sunduğu avantajlardan sadece biri olan “para kazanma” kısmının sizler üzerinde baskı oluşturmamasını ve programın amacını saptırmamasını temenni ederek, work and travel’da ne kadar para kazanılır sorusuna yanıt bulabilmeniz amacıyla sizleri 2024 yılı Work and Travel öğremizin deneyimlerini aktardığı yazısıyla başbaşa bırakıyoruz.
“Merhaba, ben Yasemin. Work and Travel programımı Michigan Petoskey kasabasında geçirdim. İlk işim Beards Brewery adında bir restoran&bar’daydı ve “Food and Beverage Assistant” olarak çalıştım. Restoran açılış ve kapanışları yapma, yemek servislerini anons edip müşterilere servis yapma, masaları temizleme ve onarma, bardakları bara dizme, tuvaletleri kontrol etme gibi görevlerimiz vardı ve iki arkadaşımla birlikte çalışıyordum. Haftanın üç günü on birer saatten totalde otuz üç saat çalıştık ilk iki ay. Saatlik brüt ücretimiz on sekiz dolar idi. Konaklamamızı ise işverenimiz maaşı yatırırken maaştan düşüyordu ve ilk hafta depozitomuzu da düşerek paramızı yatırdı -dört yüz dolar-
Amerika’da ödemeler saat başı esaslı yapılmaktadır. İki haftada bir ödemeleriniz ya paycheck olarak elden ya da işvereninizin bağlı olduğu bankadan hesap açtırarak banka kartınıza yatırılır. Banka kartınıza yatırılan parada vergi gibi kesintileri görmeniz çok da mümkün olmasa da paychecklerde ne kadar vergi ödediğinizi açıkça görebilirsiniz.
Konaklama kısmına gelecek olursam North Central Michigan College öğrenci yurdunda Türk arkadaşımla kalıyordum. Odalar iki kişilik ve güzeldi. Haftalık kiramız yüz dolardı ki ağustos ortasında öğrenciler geleceği için taşındık daha doğrusu işveren bize kendi ailesinin özel mülkünde yer alan ahşap, iki odalı, göl kenarı bir kulübe tahsis etti. Yurtta kalırken tüm öğrencilerin kullanabildiği ortak bir mutfağımız vardı. Marketten alışveriş yapar üstüne isim yazar ve buzdolabına tarihi de yazarak koyardık. Kimse sizin eşyanıza dokunmazdı.
Market alışverişlerimizi üç arkadaş genelde bir haftalık olacak şekilde yapardık ve altmış-yetmiş dolar arası tutardı. Bu masrafı üçümüz bölüşürdük. Alışverişte yağ, süt, yumurta, birkaç makarna, sebzeler(domates,salatalık,biber,brokoli,mantar…) , bir meyve, yoğurt, ekmek, içecek, atıştırmalık, kahvaltılık gevrek ve krema gibi ürünleri bir haftalık alışverişte alabiliyorduk. Gittiğiniz marketin kendi ürünleri varsa onlar daha ucuz oluyordu. Eylül başına kadar iki aylık sürede cep harçlığı olarak götürdüğüm bin iki yüz doları market alışverişlerimde kullandım. Öğle yemeklerimizi işyerimizde yediğimiz için akşam yemeği ihtiyacımız çok olmuyordu, dışardaysa çok nadiren yemek yiyorduk.
İkinci işimi yaklaşık bir ay geçtikten sonra bir kahvaltıcıda buldum. Saatlik on beş dolar, üç gün ve maksimum altı saat prep cook olarak çalışıyordum ve günlük on-yirmi dolar arası tip alabiliyorduk. Ağustosun ikinci haftası ana işimiz saatlerimizi yirmi iki saate düşürdüğü için tip de aldığımız üçüncü bir iş bulduk. Orada da cook olarak çalışıyorduk. Günlük tip bir buçuk doları geçmiyordu ama saatlik on sekiz dolara yakın alıyordum. Toplamda sekiz bin dolar kazanırken iki bin beş yüzünü ağustos sonundan itibaren travel kısmında(eylülün son iki haftası) konaklama ücreti, uçak biletleri, yemek ve gezi için harcadım. İki eyalet: Miami ve New York’a gitme fırsatım oldu. Türkiye’ye de para getirebildim ve benim açımdan unutulmaz bir para kazanma deneyimi oldu.Yasemin Sude Alan”