Bebeklerin sizden fiziksel bakım kadar sevgiye de ihtiyacı vardır. Onun için o kadar tatlı burun ve kulakları vardır. İnsanoğlu her şeyin küçüğünü sevmeye daha meyillidir. Sırf kalp atışınızı duymaları bile nefes alış hızınızın yavaşlaması bile sizinle aranızda bir sevgi bağı kurulmasına yetecek şeylerdir. Bebekler, çok fazla ilgiyle şımartılamaz. Her bebeğin tarzı benzersiz olmasıdır. Bir bebek ağlıyorsa, uykusuzsa veya biberon almaya direnç gösteriyorsa bunlar genelde sonuçtur.
Eğer sebebini bulabilirseniz bu konularda onu da rahatlatmış olursunuz. Yeni doğan bir bebeği kaldırırken veya tutarken, baş ve boynu desteklemeniz gerektiğini unutmayın, çünkü henüz sabit değildir, eğer boynundan tutmazsanız kafası arkaya doğru düşecektir. Bu da büyük bir sıkıntı demektir.
Üç aya kadar olan bir bebek, henüz sindirim sistemi daha gelişmemesinden dolayı kolik (ağır mide krampları) çekebilir. Bir bebek yumruğunu sıkar, bacaklarını çeker, genellikle kırmızıya döner ve çok ağlar. Bu gibi durumlarda farklı masaj, annenin önereceği bitkisel karışımlar size yardımcı olabilir. Fakat sindirim sistemi gelişene kadar bunun normal bir durum olduğunu bilmelisiniz. Bebeklerin rahat olup olmadığını kontrol ederken genellikle ellerinin veya ayaklarının soğuk olduğunu fark edersiniz. Bunun yerine, kolları, bacakları veya boynu gibi bölgeleri dokunarak daha doğru bir vücut sıcaklığı ölçümü yapabilirsiniz.
Bebeklerin hassas cildine zarar verebilecek takılar veya sallanan küpeler takmamalısınız. Ayrıca bebeklerin tutabileceği herhangi bir şey takmayın. Eğer daha büyük bir bebekle ilgileniyorsanız, gözünüzden bir anlık kaybolduğu anda, o an belki de dönmeyi öğrenip değişim alanından yuvarlanıp düşeceği andır. Eğer bir bebek giydirme veya değiştirme konusunda gerginseniz, bunu yere serili yumuşak bir örtü üzerinde yapın. Bir bebeğe biberon koyarken, yastık ya da başka bir şeyin üzerine koymayın. Eğer biberon kayarsa, süt düzgün akmaz ve bebek boğulma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Bebeği emzirirken bir veya iki kez gazını çıkarın ve emzirme sonrasında da gazını çıkarın. Bir bebeğin gazını çıkarmanın en basit yolu, onu omzunuza yaslayarak tutmaktır. Nazikçe bebeğin sırtına, omuz bıçakları arasına hafifçe vurun.
Üç ila altı ay arasında bebekler gülmeye, cıvıldamaya, mırıldanmaya başlar ve her şeye büyük bir ilgiyle bakarlar. Nesneleri kavrayıp çiğnemeye başladıkça, küçük, keskin ya da kirli eşyaları ulaşamayacakları bir yerde tutun.
EĞLENCELİ ŞEYLER YAPMAK İÇİN
• Yeni doğan bir bebek için en iyi eğlence onu tutmak, ve kucaklamaktır.
• Bebeğin dinlemesi için ilginç sesler çıkarın: sert kağıdın buruşturulması, bir kaşığının bir kupa üzerine vurulması, kendi sesinizin mırıltısı. Bir bebekle konuşun. Anlama seviyeleri hakkında endişelenmeyin.
• Yeni doğanlar, avuçlarına koyduğunuz her şeyi kavrayacaktır. Daha büyük bebekler, çıngırakları sallamayı ve ellerinin ulaşabileceği nesnelere vurmayı severler.
• Bebekler parlak renklere (kırmızı favoridir), keskin kontrastlara (siyah ve beyaz desenler) ve yüzlere (sizin, kendi yüzleri veya aynada görülen yüzler, resimler) bayılırlar.
• Hatta bebekler bile ortam değişikliği isterler. Üç aylık civarında, eğimli bir bebek sandalyesinde taşınmayı ya da kucağınıza yaslanarak oturmayı severler.
• Bebeğin seviyesine inerek her zaman dev gibi görünmemeye özen gösterin.
Altı ile On İki Ay Arası Bebeklere Aupairlık
Bu dönemde bebekler, geriye veya ileriye itmeye, sürünmeye, emeklemeye ve mobilyalara tutunarak kalkmaya başlarlar. Birinci yaşlarının sonunda, birçok bebek, her türlü eşya ile bir elini tutarak veya dayayarak dolaşmaya başlar ve bazen desteği olmadan sendeleyerek yürürler. Tırmanmayı da öğrenirler.
Artık merdivenler onlar için büyüleyici hale gelebilir.
Genelde merdiven korkuluğuna ihtiyaç vardır. Bu bebeklerin o kadar meşgul olduklarını keşfedeceksiniz ki, onları giydirmek ve temizlemek oldukça zor olabilir.
Onları her uyanık saatlerinde gözlemlemeniz ve neye el attıklarına dikkat etmeniz gerekecek. Bu yaştaki çocuklar, kendi biberonlarını tutabilir ve bir bardaktan içmeyi öğrenebilirler. Ağızlarına yiyecekleri biraz doğru şekilde koyabilirler ve kendi kaşıklarını tutarak beslenmelerine yardımcı olmak isteyebilirler. Altı ile on iki aylık bebekler, artık kelimeler öğrenmeye başlar. Kendi adlarını ve aile üyelerinin ve evcil hayvanların isimlerini bilirler.
“Da-da” ve “bye-bye” gibi kelimeler söylemeye başlarlar. Genel olarak, oldukça sosyal küçük varlıklardır, ancak sekiz aylık civarlarında “yabancı korkusu” göstermeye başlayabilirler. Geçen hafta sizi sevinçle karşılayan bir çocuk, bu hafta sizi gördüğünde sizden çekilebilir veya korku gösterebilir. Bunu kişisel olarak almayın. Diğer pek çok şey gibi, bu da sadece geçici bir dönemdir. Diş çıkarma genellikle bu dönemde başlar, ancak bazı bebekler daha erken diş çıkarabilir. Diş çıkaran bir bebek huysuz ve mızmız olabilir ve uygun bir diş çıkarma bisküvisi veya plastik halkadan, beşik korkuluğuna ya da ayakkabı tabanına kadar her şeyi kemirebilir, hatta sizi bile!